Anahtar Kelimler: konkordato, borç erteleme, iflastan kurtulma
GİRİŞ
Ekonomik kriz ve sair sebeplerle bir kimse ödeme güçlüğü içine düşebilir. Böyle bir durumda borçlunun, alacaklılardan borçların vadesinin ertelenmesini veya borçlarda indirim yapılmasını talep etmesi muhtemeldir. Ancak bu talepleri tüm alacaklılara kabul ettirmek çok zordur.
Genellikle senaryo şöyle gelişir. Alacaklıların bir kısmı borçlunun taleplerini kabul etse dahi borçlunun dar boğazdan çıkmasına imkan sağlamayacak şartlarla bu teklifi kabul ederler. (Genellikle indirim teklifleri reddolur sadece vade ötelenir.)
Çok sayıda alacaklı bulunan durumlarda alacaklılardan birinin teklifi baştan yahut sonradan reddetmesi ve haciz yoluyla takip işlemlerini başlatmasıyla zaten darda olan borçlunun faaliyeti yavaşlar veya tamamen durur. Borçlunun kredibilitesi düşer ve borçlu zamanla iş yapamaz hale gelir.
Haciz yoluyla takiplerde önce davranan alacaklılar alacaklarını temin etme şansına sahip olurlar. İflas yoluna gidilmiş ise genellikle alacaklılar alacaklarının ancak küçük bir bölümüne uzun süreçlerden sonra kavuşabilirler.
İflas ile borçlunun ticari faaliyeti sona erer, istihdam edilen personel işsiz kalır, alacaklılar alacaklarının önemli bir kısmını elde edemez. İflas, müflis ile ilişki içindeki tüm tarafları zarara sokarken genelde ülke ekonomisini de olumsuz etkiler. İşte bu olumsuzlukları bertaraf etmek, borçlarını ödemek niyetinde olan borçluları korumak amacıyla çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.
Bu düzenlemelerden biri olan ‘iflas erteleme’ kurumu 28.02.2018 tarihli 7101 sayılı kanun ile kaldırılmış, onun yerini almak üzere ‘konkordato’ kurumu yeniden düzenlenmiştir.
Konkordato, İtalyanca kökenli bir kelime olup ‘anlaşma’ anlamına gelir. Konkordato en basit haliyle alacaklıların borçlu ile indirim ve/veya borçların vadesini öteleme hususunda anlaşmasıdır. Konkordato, mahkemeye başvurmaksızın tarafların anlaşması yoluyla gerçekleşirse mahkeme dışı, aksi halde mahkeme içi konkordato olarak adlandırılır.
Bu çalışmada borçlunun ticari faaliyetinin devamını sağlamak ve iflasına engel olmak amacına uygun olarak mahkeme içi, iflas dışı, adi konkordato incelenmiştir. Burada taraflarla tek tek anlaşmaktan farklı olarak alacak ve alacaklı çoğunluğuyla varılan uzlaşıya diğer alacaklıların da uyması gerekecekir. Yine borçlunun mali dar boğazdan çıkmasına imkan sağlamak amacıyla mahkemece malvarlığı korunacak ve borçlu rahat bir nefes alacaktır.
Konkordato süreci borçlunun talebi ile başlar. Mahkeme borçlunun konkordato talebini uygun görürse geçici mühlet kararıyla borçlunun malvarlığını koruma altına alır. Borçluya tanınan geçici mühlette borçlu, mahkemeyi mali durumunu düzeltmeye yönelik projesini gerçekleştirebileceğine ikna eder. Borçlu mahkemeyi ikna etmeyi başarırsa bu sefer borçluya, alacaklılarını konkordatoya ikna etmesi için mühlet (kesin mühlet) tanınır. Borçlu bu sürede alacaklılarını da yeterli çoğunluklukla ikna edebilirse ve gerekli şartlar sağlanmışsa mahkeme konkordatoyu tasdik eder. Borçlu tasdik edilen konkordato uyarınca borçlarını öder.
I. KONKORDATO TALEBİ
Konkordato talebi, borçlarını vadesinde ödeyemeyen yahut ödeyememe tehlikesi içinde bulunan her borçlu tarafından yapılabilir. Borçlunun konkordato talep edebilmesi için mutlaka tacir olması, iflasa tabi kişilerden olması gerekmediği gibi borca batık olması da gerekmez.[1]
İflasa tabi borçlular için iflas talep etme hakkı bulunan alacaklıların da borçlu hakkında konkordato talep etmesi mümkündür. (İİK m.285/II)
Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı’nca çıkarılan tarifeye göre konkordato gider avansını yatırmalıdır.
Borçlu, konkordato talebine aşağıdaki belgeleri ekler. (İİK m.286)
- Konkordato ön projesi,
- Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir
belgeler, - Alacaklıları, alacak miktarlarını ve
alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste, - Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre
alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde
alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak
gösteren tablo, - Yetkili bağımsız denetim kuruluşu tarafından
Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve
konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul
güvence veren denetim raporu ile dayanakları[2]
Konkordato ön projesi; borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösterir. (İİK m.286/I-a)
Borçlunun malvarlığını gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgelerdir. (İİK m.286/I-b)
Borçlu, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır.
Konkordato talebi için görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Yetkili mahkeme, iflasa tabi borçlular için işlem merkezinin bulunduğu yerdeki mahkeme, iflasa tabi olmayan borçlular için yerleşim yerlerinin bulunduğu yerdeki mahkemedir.[3] (İİK m.285/III)
Mahkeme yukarıda şartları taşıyan bir başvuru aldığında vakit kaybetmeksizin geçici mühlet kararı verir. Geçici mühlet kararıyla borçlunun malvarlığı koruma altına alınır.
II. MÜHLET KARARININ ETKİLERİ
Mühlet süreleri içinde borçlu hakkında hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Ancak işçi alacakları gibi İİK m. 206’da birinci sırada belirtilen alacaklar[4] için haciz yoluyla takip yapılabilir. (İİK m.294) Konkordato mühlet süreleri içerisinde konkordato komiserininin izniyle yapılan işlemlerden doğan alacaklar için de takip yapılabilir.[5]
Mühlet süresi içinde rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbiri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. (İİK m.295)
Mühlet süresi içinde takiplerin durması yahut yeni takip yapılamaması söz konusuysa da aynı durum davalar için geçerli değildir.
Mühlet süresi içinde borçlu işlerine konkordato komiserinin nezareti altında devam eder. Mahkeme bazı işlemlerin ancak komiserin onayı ile yapılabilmesine karar verebileceği gibi işletmenin faaliyetinin tamamen komiser tarafından yürütülmesine de karar verebilir.
Borçlu; mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorundadır. (İİK m.297/II)
Borçlu mahkeme kararına yahut komiserin ihtarına karşı gelirse mahkeme borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabileceği gibi borçlunun doğrudan iflasına da karar verebilir. (İİK m.297/III)
Borçlunun tasarruf yetkisini kaldıran veya kısıtlayan kararlar ilan yoluyla duyrulur ve ilgili yerlere bildirilir. (İİK m.297/IV)
Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. (İİK m.296/I)
Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır. (İİK m.296/II)
Tasdik edilen konkordato projesi aksine bir hüküm içermiyorsa kesin mühlet tarihinden itibaren, rehinle temin edilmiş alacaklar dışındaki alacaklar için faiz işlemesi durur. (İİK m.294/III)
Borçlunun konkordato talebinden önce keşide ettiği çekler, mühlet süreleri içerisinde borçlunun malvarlığını korumaya yönelik tedbirler bulunduğundan ödenmez. Bu durumda çek bedellerinin ödenmemesi mühlet kararlarından kaynaklandığından bir hukuka uygunluk sebebi söz konusudur. Bu nedenle konkordato sebebiyle ödenemeyen çekler için karşılıksız çek keşide etme suçu oluşmaz. Doktrinde Eroğlu karşılıksız çek keşide etmeye ilişkin ceza davalarının konkordatonun sonuna kadar ertelenmesi gerektiği görüşündedir.[6]
III. GEÇİCİ MÜHLET
Geçici mühlet kararı ile birlikte mahkeme, borçlunun mal varlığının muhafazası için gerekli görülen tedbirleri alır. Bu tedbirlerin içeriği yukarıda açıklanmıştır.
Geçici mühlet süresi üç ay olup bu süre dolmadan borçlunun veya geçici konkordato komiserinin yapacağı başvuru ile bu süre beş aya kadar uzatılabilir.
Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. (İİK m.287/III)
Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. (İİK m.287/son)
IV. KESİN MÜHLET
Mahkeme geçici mühlet süresi içinde borçluya kesin mühlet verip vermeyeceğine karar verir. Kesin mühlet kararından önce geçici komiser mahkemeye yazılı olarak rapor sunar. Mahkeme borçlunun ve gerekli görürse geçici komiserin de hazır bulunduğu duruşmada kesin mühlet hakkında karar verir. Mahkeme itirazı bulunan alacaklıların itiraz sebeplerini de dikkate alır.
Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder. (İİK m.289/II)
Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir. Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir. Alacaklılar kurulu oluşturulurken komiserin de görüşü alınır. Alacaklılar kurulu her ay en az bir kere toplanır ve hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır. Komiser bu toplantıda hazır bulunarak alınan kararları toplantıya katılanların imzasını almak suretiyle tutanağa bağlar.[7] (İİK m.289/III)
Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilir. Borçlu da bu fıkra uyarınca uzatma talebinde bulunabilir; bu takdirde komiserin de görüşü alınır. Her iki hâlde de uzatma talebi kesin mühletin sonra ermesinden önce yapılır ve uzatma kararı vermeden önce, varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alınır. (İİK m.289/IV)
Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar, usulünce ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir. (İİK m.289/son)
V. KONKORDATO KOMİSERİ
Komiserin görevleri şunlardır:
a) Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak.
b) Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek.
c) Kanunda verilen görevleri yapmak.
d) Mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporlar sunmak.
e) Alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek.
f) Talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel malî durumu hakkında bilgi vermek.
g) Mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek.
Komiserin konkordatoya ilişkin işlemleri ile ilgili şikayetler, asliye ticaret mahkemesi tarafından kesin olarak karara bağlanır.
VI. MÜHLETİN KALDIRILMASI
Konkordato ile amaçlanan mali iyileşmenin mühlet bitmeden gerçekleşmesi durumunda konkordato komiserinin raporu ile mahkeme resen mühletin kaldırılmasına ve konkordato talebinin reddine karar verir. (İİK m.291)
Konkordato talebinden feragat edilmesi, mahkeme yahut komiserin talimatlarına uyulmaması veya konkordatonun işe yaramayacağının anlaşılması hallerinde de mühletin kaldırılmasına karar verilir. (İİK m.292)
VII. ALACAKLILAR KURULU
Alacaklılar kurulu, borçlunun tüm alacaklılarından oluşan, konkordato projesini müzakere edip onay verecek kuruldur.
Alacaklılar komiser tarafından yapılacak ilan ile onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunur. (İİK m.299) Komiser alacakların mevcut olup olmadığı konusunda borçlunun beyanını alır ve borçlunun defter ve belgelerini inceleyerek neticesini raporunda belirtir. (İİK m.300)
Alacaklıların belirlenmesinden sonra komiser alacaklıları konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet eder. Toplantıda borçlu ve komiser hazır bulunur. Toplantıya komiser başkanlık eder ve alacaklılara raporunu sunar. Bu toplantıda konkordato projesi alacaklıların onayına sunulur.
Konkordato projesi;
a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya
b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini,
aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. (İİK m.302/III) Toplantının bitiminden itibaren yedi gün içinde alacaklılar oylarını bildirerek oylamaya katılabilir. Bu süre dolduktan sonra komiser tüm belgeleri ve konkordatonun tasdikinin uygun olup olmadığına ilişkin raporunu mahkemeye sunar.
Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir.[8]
Rehinle temin edilmiş alacaklar için teminatsız kalan kısım alacak hesabına dahil edilir. Çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmayacağına mahkeme karar verir.
Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklı borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza eder.[9]
VIII. MAHKEMENİN TASDİKİ
Konkordato alacaklılar tarafından ön görülen çoğunlukla kabul edildikten sonra mahkeme tarafından da tasdik edilmelidir.[10] Mahkeme kesin mühlet süresi içerisinde konkordatonun tasdiki hakkında karar verir. Mahkeme kesin mühlet süresi içerisinde karar veremeyecekse mühleti en fazla altı ay daha uzatabilir.
Konkordatonun tasdiki hakkında karar verilecek duruşma itirazı olanların itirazlarını açıklayabilmesi için ilan edilir.
Konkordatonun tasdiki için aşağıdaki şartlar aranır:
a) Konkordato ile alacaklıların elde alacakları tutarın borçlunun iflası halinde elde edeceklerinden yüksek olması,
b) Konkordato projesinde teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) İİK m.206’da yer alan birinci sıradaki imtiyazlı alacaklıların[11] alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, -alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe- yeterli teminata bağlanmış olması,
d) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir. (İİK m.305)
Mahkeme tasdik kararıyla birlikte rehinli malların muhafaza ve satışının, finansal kiralama konusu malların ise iadesinin ertelenmesine karar verebilir.[12]
Tasdik kararı mahkemece ilan olunur. Tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak maksadıyla kayyım tayin edilebilir.
Konkordato tasdik edilmezse durum ilan edilir ve ilgililere bildirilir. Borçlu iflasa tabi ise ve doğrudan iflas sebeblerinden biri mevcutsa mahkeme re’sen borçlunun iflasına karar verir. (İİK m. 308)
Konkordato hakkında verilen kararlara karşı on gün içinde kanun yoluna başvurulabilir.
Konkordato kararında itiraz nedeniyle alacakları dikkate alınmayan alacaklılar kararın ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.[13]
IX. KONKORDATONUN HÜKÜMLERİ
Tasdik kararıyla birlikte konkordato bağlayıcı hale gelir.[14] Komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğmuş alacaklar da tasdik edilen konkordato hükümleri ile bağlıdır.[15] Ancak komiserin izni dahilinde doğan borçlar konkordato (adi) şartlarına tabi değildir. (İİK m.308/C/son)
Borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesine aykırı şekilde fazla yapılan vaatler geçersizdir. (İİK m.308/D)
Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hâle gelmesi ile geçici mühlet kararından önce konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizler düşer.[16]
X. KONKORDATONUN FESHİ
Borçlunun konkordato projesi uyarınca ifada bulunmadağı her alacaklı mahkemeden konkordatonun kendisi hakkında feshini isteyebilir. Fesih halinde alacaklı konkordato uyarınca kazandığı hakları korur.
Konkordato kötü niyetle sakatlanmışsa her alacaklı konkordatonun tamamen feshini isteyebilir. Mahkeme bu talebi kabul ederse durum ilan edilir ve ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına re’sen karar verir.
Fesih talepleri konkordatonun tasdikine karar veren mahkemeye yapılır.
Fesih hakkında verilecek karara karşı kanun yollarına başvuru süresi kararın tebliği tarihinden itibaren on gündür. (İİK m.308/E)
SONUÇ
Konkordato ile borçlu rahat bir nefes alıp verilen müddetlerde mali durumunu iyileştirmeye odaklanır.
Şu husus iyi anlaşılmalıdır ki konkordato, borçluya iflastan önce tanınmış son çaredir. Konkordato ilan etmek borçlunun kredibilitesini düşürür, ticari itibarını zedeler. Konkordato talebinin reddi halinde mahkemenin re’sen borçlunun iflasına karar vermesi mümkündür. İhtiyaç hasıl olmadan sağladığı avantajlardan faydalanmak maksadıyla konkordato ilan etmek yersiz bir düşüncedir.
Konkordato, amacına uygun olarak kullanılırsa borçlunun mali sıkıntıları atlatıp ayakta kalmasını sağlayabilecek bir hukuki müessesedir.
KAYNAKÇA
Uyanık Atilla, Konkordato, Seçkin Yayınları, Ankara, 2018
Eroğlu Orhan, Uygulamada Konkordato, Seçkin Yayınları, Ankara, 2018
Uyar Talih, Yeni Konkordato Hukukumuzun Temel İlkeleri, Bilge Yayınevi, Ankara, 2018
Pekcanıtez Hakan, Erdönmez Güray, 7101 Sayılı Kanun
Çerçevesinde Konkordato, Vedat Yayınevi, İstanbul, 2018
* Avukat, Antalya Barosu, uyar@omeruyar.av.tr
[1] Oysa iflas erteleme talep edebilmek için borçlunun sermaye şirketi olması ve borca batık halde bulunması gerekmekteydi.
[2] Küçük işletmelerin konkordato talebine finansal analiz raporu eklemeleri şart değildi. Ancak 6.12.2018 tarihli değişiklik ile küçük işletmelere tanınan bu istisna kaldırılmıştır.
[3] Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili mahkeme, Türkiye’deki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde merkez şubenin bulunduğu yerdeki mahkemedir. (İİK m. 154/II)
[4] İİK m.206/IV: “Birinci sıra:
A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,
B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,
C) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.”
[5] Pekcanıtez Hakan, Erdönmez Güray, 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato, Vedat Yayınevi, İstanbul, 2018 s.86
[6] Eroğlu Orhan, Uygulamada Konkordato, Seçkin Yayınları, Ankara, 2018 s.115
[7] Alacaklı sayısı, alacak miktarı ve alacakların çeşitliliği dikkate alınarak alacaklılar kurulunun zorunlu olarak oluşturulacağı hâller ile alacaklılar kuruluna ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte gösterilir. (İİK m.289/III-son cümle)
[8] Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz.(İİK m.302/IV)
[9] Konkordatoya muvafakat eden alacaklı da kendi haklarını, borçtan birlikte sorumlu olan kişilere ödeme mukabilinde devir teklif etmek ve onlara toplantıların günü ile yerini en az on gün önce haber vermek şartıyla bu hükümden yararlanır.
Alacaklı müracaat hakkına halel gelmeksizin borçtan birlikte sorumlu olan kişilere konkordato müzakerelerine katılma yetkisini verebilir ve onların kararını kabul taahhüdünde bulunabilir. (İİK m.303/II, III)
[10] Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir.
Kararda, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Bu takdirde kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor verir; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler.
Tasdik kararı mahkemece, 288 inci madde uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir. (İİK m.305)
[11] bkz. 4 no.lu dipnot
[12] Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.
a) Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır.
b) Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır.
c) Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.
Rehinli malın muhafazası ve paraya çevrilmesinin ertelenmesi hâlinde satış isteme süresi işlemez.
Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında finansal kiralama konusu malların iadesi, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.
a) Borçlu finansal kiralama sözleşmesinin aynen ifasını 294 üncü maddenin yedinci fıkrası uyarınca üstlenmiş olmalıdır.
b) Finansal kiralamadan doğan kira alacağı konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır
c) Ödenmemiş kira borcu, üç aylık tutarı aşmamalıdır.
d) Bu erteleme nedeniyle finansal kiralama konusu malın değer kaybından kaynaklanabilecek zarar, teminat altına alınmış olmalıdır.
e) Borçlu finansal kiralama konusu malın işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve iade edilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.
Birinci ve üçüncü fıkrada belirtilen alacaklılar yazılı görüşlerini konkordatonun tasdikine ilişkin duruşmadan önce sunmaya davet edilirler; bu alacaklılar ayrıca tasdik duruşmasına çağırılırlar.
Borçlu, rehinli veya finansal kiralama konusu malı rızasıyla devreder, iflâs eder veya ölürse, erteleme kendiliğinden hükümsüz hâle gelir.
Konkordatoyu tasdik eden mahkeme, ilgili alacaklının talebi üzerine ve borçluyu da davet ederek aşağıdaki hâllerden birinin varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi kaydıyla erteleme kararını kaldırır.
a) Borçlu ertelemeyi yanlış bilgiler vermek suretiyle elde etmişse.
b) Borçlunun serveti ve gelirleri artmış ve borçlu, ekonomik varlığını tehlikeye sokmadan borcu ödeyebilecek hâle gelmişse.
c) Rehinli malın paraya çevrilmesi veya finansal kiralama konusu malın iadesi, borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye sokmayacaksa. (İİK m.307)
[13] Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir. (İİK m.308/B/II)
[14] Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder. (İİK m.308/C/I/2. cümle)
[15] 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. (İİK m.308/C/III)
[16] Bu hüküm 308/c maddesinin üçüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar için konulan hacizler hakkında uygulanmaz. (İİK m.308/Ç/II)
Bu eserin her türlü yayın hakkı yazara aittir. Yazılı izin olmadan bir sayfayı geçmeyecek alıntılar hariç olmak üzere, hiçbir şekilde çalışmanın tümü veya bir kısmı yayımlanamaz ve çoğaltılamaz.
Yayın Tarihi: Mart 2019
Atıf Önerisi: Uyar, Ö. (2019), İflastan Kurtulma İmkanı Olarak Konkordato … tarihinde www.omeruyar.av.tr/… adresinden erişildi.