Koronavirüs Pandemisinin Çek, Senet ve Kredilere Etkisi

Yeni tip corona virüsün neden olduğu salgın hastalık neredeyse tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ekonomik hayatı derinden etkilemiş olup ortaya çıkan ekonomik olumsuzlukların etkisini hafifletmek amacıyla kanuni düzenlemeler yapılmaktadır. Bu doğrultuda 26 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kanun ile Covid-19 salgını nedeniyle kredi, senet, çeklerden kaynaklanan ödemelerini süresinde yapamayan borçluların durumu düzenlenmiştir.

7726 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 48. maddesine göre:

22/1/2009 tarihli ve 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 24/3/2020 tarihinden önce olup da; kullandığı nakdî ve gayrî nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin 5411 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31/12/2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmaz.

(2) Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların birinci fıkra hükmü uyarınca mevcut kredileri yeniden yapılandırması veya yeni kredi kullandırması, bu kuruluşlara hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz.”

Bu düzenleme ile borçluların kredi, bono ve çeklerden kaynaklanan süresinde ödeyemedikleri borçlarını 2020 yılı sonuna kadar borçlarını ödemeleri (veya yapılandırmaları) halinde yaşanan ödeme güçlüğünün ilerleyen dönemlerde kredi ve finans kuruluşları dikkate alınmaması temin edilmiştir. Böylece salgın hastalık nedeniyle borcunu ödemekte güçlük çeken borçluların ticari itibarının ve kredibilitesinin korunması amaçlanmıştır.

Öte yandan 22 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile 30.04.2020 tarihine kadar icra takip işlemleri durdurulduğundan borçluların bu tarihe kadar cebri icra tehdidi altında olmayacağı da unutulmamalıdır. Salgın hastalığın etkilerinin hafiflememesi halinde bu sürenin uzatılma ihtimali bulunmaktadır.

Salgın hastalıktan etkilenen sektörlerde faliyet gösteren ve ödeme güçlüğü içinde bulunan borçlular için bir diğer hukuki çare TBK m. 138’e uygun olarak “sözleşmelerin uyarlanması” olabilecektir. Yargıtay ekonomik kriz nedeniyle sözleşmelerin uyarlanmasına olumsuz yaklaşmakta ise de yaşanan krizin küresel boyutu göz önüne alındığında ekonomik koşulların daha da ağırlaşması halinde sözleşmelerin uyarlanması TBK m.138 ve MK m.2 gereği mümkün olmalıdır.